Omuz Sıkışma Sendromu
Omuz ağrıları toplumda bel ve boyun ağrılarından sonra en sık görülen ağrılı durumlardandır. Kişinin günlük yaşamını ve çalışma kapasitesini önemli ölçüde etkileyebilen ciddi bir sağlık problemidir. Omuz sıkışma sendromu ise omuz ağrılarının en yaygın nedenidir. Bursit, tendinit gibi ağrılı durumlar yanında ciddi kas yırtıklarını da içine alan geniş bir hastalık grubu bu tanımlama içine girer.
Omuz Sıkışma Sendromu Nedir?
Omuz eklemi insan vücudunun en hareketleri eklemlerindendir. Günlük yaşam hareketleri sırasında aktif olarak yoğun şekilde kullanılır. Kürek kemiği, köprücük kemiği ve kol kemiği omuz eklemini oluşturan kemik yapılardır. Kolun öne, arkaya ve yana hareketlerini sağlayan kasların bu kemik yapılar ve bunları bağlayan bağlar arasında sıkışması sonucu omuz sıkışma sendromu ortaya çıkar.
Omuz Sıkışma Sendromunun Nedenleri Nelerdir?
Omuz sıkışma sendromu çoğu durumda bir aşırı kullanım yaralanması olarak ortaya çıkar. Kasın tendonuna ait iç nedenlerden veya tendon harici dış nedenlerden dolayı meydana gelebilir. Bazı durumlarda bu iki neden bir arada da bulunabilir. Dış nedenler arasında bölgedeki kemik yapıların doğuştan veya sonradan gelişen anormallikleri ve bağların değişik nedenlere bağlı olarak kireçlenmesi sayılabilir. İç nedenler ise bölgedeki tendonların zaman içinde azalmış kanlanmasına bağlı olarak önce kısmi sonra tam yırtığa kadar giden yıpranmalarıdır.
Tekrarlayan baş üzeri hareketleri yapan meslek gruplarında çalışmak (örn. boyacılar, inşaat işçileri), bazı sporlar (örn. atma-fırlatma sporları, yüzme, basketbol, voleybol), ani ve zorlayıcı hareketler (örn. düşme) ve yaşlanmaya bağlı olarak eklem yapılarında meydana gelen yıpranmalar sıkışma sendromu için bilinen risk faktörleridir.
Omuz Sıkışma Sendromunun Belirtileri Nelerdir?
Kol hareketleri sırasında ortaya çıkan ağrı omuz sıkışma sendromunun en sık görülen belirtisidir. Özellikle baş üzeri hareketlerde ortaya çıkan ağrı zamanla devamlı hale gelebilir ve geceleri uyku uyutmayacak şekilde olabilir. Ağrı omuzdan kolun ön ve yan kısmına doğru yayılabilir. Etkilenen omuz üzerine yatmak ağrıyı şiddetlendirir. Sonuçta omuz hareketleri ileri derecede ağrılı ve kısıtlı hale gelip, hasta giyinme-soyunma, diş fırçalama, saç tarama gibi günlük yaşam aktivitelerini yapamaz duruma gelebilir. İlerleyen dönemlerde omuz ve kol kaslarında kuvvetsizlikler ortaya çıkabilir.
Omuz Sıkışma Sendromu Tanısı Nasıl Konur?
Omuz sıkışma sendromu tanısı dikkatli bir hasta öyküsü ve fizik muayene ile konur. Omzu zorlayıcı hareketler, sporlar, düşme, çarpma gibi travmalar sorgulanır. Fizik muayenede bazı özel testler yardımıyla sıkışmanın varlığı araştırılır. Hastanın klinik durumuna göre röntgen, ultrason veya MRI (manyetik rezonans) gibi görüntüleme yöntemlerine ihtiyaç duyulabilir. Omuz bölgesinde ağrı yapabilecek diğer nedenleri dışlamak için gerekli görüldüğünde başka görüntüleme ve laboratuar incelemelerine başvurulabilir.
Omuz Sıkışma Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?
Omuz sıkışma sendromunun tedavisinde erken dönemde kolu zorlayıcı hareketlerden kaçınılması tavsiye edilir. Özellikle baş seviyesinin üzerindeki hareketler ve aktiviteler kısıtlanır. Bu dönemde aralıklı soğuk uygulama ve beraberinde ağrı azaltıcı ve iltihap giderici ilaç tedavileri uygulanabilir. Ağrının şiddetli ve hareket kısıtlılığının belirgin olduğu durumlarda eklem içi steroid enjeksiyonları yapılabilir. Omuzun tamamen hareketsiz kalması omuz ekleminde tutukluğa ve kaslarda zayıflığa neden olacağından bu dönemde ağrıyı arttırmayacak şekilde egzersizlere başlanması tavsiye edilir.
Omuz sıkışma sendromunun tedavisinde fizik tedavi uygulamaları önemli yer tutar. Bu amaçla, soğuk-sıcak uygulamaları, ultrason, ağrı kesici ve kas kuvvetlendirici akım tedavileri, manuel terapi, kuru iğneleme, bantlama ve Hilterapi (yüksek yoğunluklu lazer tedavisi) gibi yöntemleri içeren bir fizik tedavi ve rehabilitasyon programı uygulanır.
Egzersiz tedavisi omuz sıkışma sendromunun tedavisinin olmazsa olmaz bir parçasıdır. Özellikle omuz bölgesi kaslarının kuvvetlendirilmesi tedavinin başarısı ve sorunun tekrarının önlenmesinde oldukça önemlidir.
Yapılan tedavilere rağmen sonuç alınamayan veya yapılan görüntülemelerde tendonlarında tam kopma tesbit edilen hastalarda cerrahi tedavi gündeme gelebilir. Cerrahi tedavi artroskopik yöntemle veya açık olarak yapılabilir. Operasyonla sıkışıklığa neden olan yapılar düzeltilir. Tendon yırtığı varsa tamir edilir. Operasyon sonrasında eklem hareket açıklığının geri kazanılması ve bölgedeki kasların kuvvetlendirilmesi için egzersiz uygulamalarına başvurulur. Gerekli görüldüğü durumlarda fizik tedavi uygulanabilir.